Benzi atmak
[D] Heyecan veya korku nedeniyle yüzün sararması. Korkmak.
Benzi kül gibi olmak
[D] Bir etki nedeniyle çok korkmak, heyecanlanmak. Yüzün sararması, kişinin korkması heyecanlanması.
Berbere sormuşlar, tıraşım ak mı kara mı? Önüne düşünce görürsün demiş
[Ö] Davranışlarımızın sonuçları bizi memnun eder veya etmez durumda olabilir. Bunlar bir gün muhakkak karşımıza çıkarlar ve bizi etkilerler.
Bereket versin
[D] Tanrı sizlere bol gelirler ihsan etsin. (Genelde satıcılar alıcıya söyler.)
Besle kargayı oysun gözünü
[A] Yakınlık gösterip korunulan kıymet bilmez kişiler kendilerine iyilik yapan kişilere fenalık yapmaktan çekinmeyecek karakterdedirler.
Beslemeden kadın, gül ağacından odun olmaz
[A] Gül narin ve kıymetli bir bitkidir. En kalın yerinden bile odun olmaz. Yakılsa da odun değerinde değildir. Besleme ise onun bunun terbiyesinde büyüdüğü için ev kadınlığını bilemez, bunun içindir ki ev kadını olması zordur. Mümkün değildir.
Beş parmak bir değildir: (Beş parmağın beşi bir olmamak)
[A] Gerek bir aile içinde gerekse bir toplulukta beraber bulunanların arasında zekâ, davranış, yetenek, yaradılış yönünden ayrım bulunur.
Beylik çeşmeden su içme
[A] Devlet ile olan ilişkilerde daima ölçülü davranmalıdır. Hükümetin kişiyi ne zaman zor duruma düşüreceği, akla hayale gelmeyen bir problem ile karşılaştıracağı hiç belli olmaz.
Beylik vermekle, yiğitlik vurmakla
[A] Bey kişi soylu ve zengindir. Zenginliğinin belirtisi de etrafında bulunanlara, yoksullara yardım ile belli olur. Yiğit kişi de atılgan kişidir. Hareketli, gözünü budaktan sakınmaz durumda olmalıdır ki onun da yiğitliği belli olsun.
Beyninden vurulmuşa dönmek
[D] Çok üzücü ve sıkıcı bir durumla karşılaşıp düşünce yeteneğini kaybeder gibi olmak. Şaşkınlık içinde kalıp mantıklı hareket edememek.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez
[A] Bıçağın açtığı yara ne kadar derin olursa olsun belli bir zaman sonra iyileşir. Ama sözlerimizle karşımızdakinin gönlünde oluşturduğumuz üzüntü, kin ve kırgınlığı düzeltmenin imkânı yoktur. Ayrıca düşünmeden söylediğimiz sözlerin başkaları üzerinde açtığı maddî ve manevî ziyanları da karşılamamız mümkün değildir.
Bırak sarhoşu kendi yıkılsın
[Ö] Kişi başkalarına sormadan birçok problem yaratır. Hatta başkalarına sorup da (başkalarının yapma) dedikleri işleri inadına yapar. Böyle inatçı kişilere yardım etmek yararlı değildir. Problemleri ile baş başa bırakılmalıdırlar ki sıkıntı çekip ders alsınlar ve bir daha bu işlere girişmesinler.
Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır
[A] Bir kişinin kişiliğine yakışmayan davranışları ona yakıştırarak dedikodu yapanlar vardır. Bu dedikoduların aslı olmadığını o kimseyi tanıyanlar bilir, ama tanımayanlar bu hareketleri o kişinin yaptığını zannederek o kimse hakkında kötü konuşurlar. Kötü davranırlar. Bunun için dünyada en kötü şey yalancılık ve iftiracılıktır.
Bilen ile bilmeyen bir olmaz
[Ö] - lerin ziyanına sebep olur. Onun içindir ki bilen kişi bilmeyenden daima üstündür.
Bilgi sunmak
[S.G] Yabancı olunan konularda bilgilendirmek. Karşısındakini gerekli bilgiyi sunarak aydınlatmak.
Bilimden güç almak
[S.G] Bilginin kişiye verdiği güvene, mutluluğa, inanca güvenmek. Bu nedenlerle kendine güvenmek, güveni artmak.
Bilimin aydınlığı
[S.G] Bilginin kişiye doğru yolu göstermesi. Kişinin bilgi sayesinde tutarlı, bilinçli hareket etmesi, doğruyu şaşmaz bir şekilde arayıp bulması. Doğru düşünüp doğru karar verebilmesi.
Bilimsel kimlik
[S.G] Bir kişinin verdiği derslerle, yazdığı kitaplarla, eserlerle bir veya daha çok konuda bildiklerini ortaya koyup kanıtlaması. Geniş kitleler tarafından bu yolla tanınması.
Bilinmedik aş, ya karın ağrıtır ya baş
[A] Bilmediğimiz, yararına kesin olarak inanmadığımız şeyleri yemek çok kere ziyan verebilir. Bunun için bildiğimiz besinleri yemek, bildiğimiz işleri yapmak daha yararlıdır.
Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
[A] Toplumlarda insanların her şeyi bilmelerine imkân yoktur. Her şeyi bilmemek bunun içindir ki kusur veya eksiklik olarak kabul edilmez. Ancak bir konuyu öğrenmeden ve önceden bilgi sahibi olmadan yapmaya kalkışmak hatalıdır. Bunun için gayret göstermemek hatadır. Bu hatalara düşecek olursak zararlı veya yanlış işler yapmak zorunda kalırız. Bundan dolayı akıllı kişiler bilmediklerini sorar, öğrenir, hata yapmak durumunda kalmazlar.