Aile faciası

[S.G] Bir ailenin çeşitli nedenlerle zor duruma düşmesi. Durumu çok iyi iken birden bozulmak zor durumda kalmak.

Bal alacak çiçeği bilmek

[D] İstifade edilecek kaynakları bilmek. Yararı fazla şeyleri bilmek, ele geçirmeye çalışmak.

Baş ütülemek

[D] Dırdır ederek kişiyi huzursuz etmek. Çok konuşmak. Bıktıracak kadar çok konuşmak.

Bir çöplükte iki horoz ötmez

[D] Bir toplumun yönetiminde iki lider olmaz. İki liderle yönetilen toplumlarda anlaşmazlık çokça olur. Topluluk da ileriye giden bir toplum olmaktan çıkar, huzursuz bir toplum hâline gelir.

Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur

[A] Dost ne kadar çok olursa o kadar iyidir. Ama dost karşısındakinin açık tarafını aramaz. Düşman bir ise çoktur. Çünkü düşman karşısındakinin açık tarafını arar, bulduğu zaman da hiç ummadığımız zaman kötülük yapmaktan çekinmez.

Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur

[A] Verimin, ürünün bol olması gerekli çalışmaların tam ve zamanında yapılması ve gereken gereçlerin tam ve eksiksiz sağlanması ile olur.

Kıssadan hisse almak

[D] Anlatılan, dinlenen bir olaydan, hikâyeden kendi için ibret alınacak bir sonuç çıkarmak.

Kuru soğuk

[D] Ayaz, yağmursuz ve soğuk hava.

Salla başını, al maaşını

[D] Bir iş yapmadığı hâlde ay başlarında muntazam olarak maaşını alır.

Yemeyenin malını yerler

[A] İnsan sahip olduğu malı, parayı ihtiyacı doğrultusunda harcamasını bilmeli, pintilik etmemelidir. Pintilik eder malını yiyemezse kendinden daha güçlüler çeşitli yollarla bu malı onun elinden alırlar. Kimse alamasa bile kişinin yemeğe kıyamadığı, biriktirdiği bu malı parayı mirasçılar kolaylıkla yerler.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021