Akçenin yüzü sıcaktır

[Ö] Para güç elde edilse de, kolay elde edilse de kişide kalması, büyük bir mutluluk oluşturur, kişi ondan her ne sebeple olursa olsun ayrılmak istemez.

Akıl akıldan üstündür

[A] Sorunlarımızda veya yapacağımız işlerde başkalarından fikir almak, o konuda onların ne düşündüklerini anlamak karar vermemizde çok yararlıdır. Bizim düşünmediğimizi bir başkası, onun düşünmediğini de bir başkası düşünmüş olabilir. Bunun içindir ki ne kadar çok kişinin fikri alınırsa, karar verilirken daha sağlıklı hareket edilmiş olur.

Akıl baliğ olmak

[D] Ergenlik çağına girmek. Bulûğ çağına girmek.

Akıl defteri

[D] Bazı şeylerin kolay unutulmaması için not alınan küçük, kullanışlı defter.

Akıl hocası

[D] Birine yapacağını söylemek yol göstermek işini üstlenen kimse. Başkalarına akıl veren, akıl vermekten hoşlanan kişi.

Akıl kişiye sermayedir

[A] Kişinin yaptığı her türlü işte başarı sağlaması aklını kullanması ile orantılıdır. Bir işin başarısında anapara yani sermaye ne ise akıl da odur. Bitmeyen bir sermayedir akıl. İyi kullanıldığı, kullanılması bilindiği takdirde kişinin başarısını engelleyen bir etmen yoktur.

Akıl ortağı ortak, mal ortağı kaypak

[A] Bir iş üzerinde karşılıklı fikir yürütmek olumlu sonuçlar verir. İki taraf da bu danışmadan kârlı çıkar. Mal ortaklığı ise öyle değildir. Her ortak kendi çıkarını düşünerek ortaklığın zedelenmesine sebep olur.

Akıl veren çok, para veren yok

[D] Karşılaşılan zorluklarda bazı kişiler olayın nasıl çözüleceğini, kendi düşünceleri doğrultusunda çözerek, yardımda bulunmak isterler. Ancak konu para ile ilgili olduğu zaman (şu parayı al, bununla işini gör) demezler. Bunun içindir ki işler kolaylıkla çözüme kavuşturulamaz.

Akıl yaşta değil baştadır

[A] Kişinin aklı yaşı ile ilgili değildir. Yaşı ilerlemiş olanın akıllı olacağı düşünülemez. İnsan her yaşta akıllı olabilir. Aklın yaşı yoktur. Genç bir insan kendinden çok yaşlı bir kimseden daha mantıklı, güzel, sağlıklı kararlar verebilir. Aptal bir kimse de ne kadar yaşlansa akıllı olamaz.

Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını satın almış

[A] Kişi kendi yaptıklarını, tutumunu çok beğenir. Bunların eleştirilmelerine razı olmaz. Kendi düşüncelerine benzemeyen düşüncelerle karşılaştığı zaman kendi düşüncelerini daha üstün görür. Kendi düşünceleri basit de olsa benlik duygusu bu düşüncelerin herkesinkinden daha üstün olduğunu zannettirir. Oysa ki akıl akıldan üstündür.

Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir

[A] Akılsız kimse dostuna iyilik yapayım derken kötülük yapar, farkında bile olmaz. Bunu bilerek yapmaz. Kişi dost olduğu için, ondan bir kötülük beklenmediği için akılsız dostun davranışlarından gelen kötülükler tedbir alınmadığı için çok etkili olur. Akıllı düşman ise bilindiğinden, yakından izlendiğinden ne zaman ne yapacağı tahmin edilebilir. Bunun içindir ki akıllı düşmanın kötülükleri daha tesirsiz olur.

Akıllı söylemeden düşünür, akılsız düşünmeden söyler

[A] Akıllı kişiler ağızlarından çıkacak sözlerin başkalarını kırmamasına dikkat ederler. Bunun için söylemeden sözün nereye gideceğini dikkate alırlar. Dolayısıyla kalp kırmazlar. Akılsız kişiler ise sözlerinin nereye gideceğini, kimleri etkileyeceğini düşünmeden konuşurlar. Bundan dolayı her zaman kalp kırarlar, etraflarında sevenleri azdır. Başları da sıkıntıdan kurtulmaz.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker

[A] Düşünmeden yapılan işler olumlu sonuç vermez. En azından yarım işler olarak kalırlar. Bunları tamamlamak için kişinin çok gayret göstermesi gerekmektedir ki bu gayretler gereksiz gayretlerdir. Düşünerek yapılan işler zamanında biter. Planlandığı gibi gelişir. Plânlayan kişiyi de üzmeden sonuçlanır.

Akıntıya kürek çekmek

[D] Normal giden bir işi ters yönde yapmaya çalışmak. Bir iş üzerinde boşuna gayret sarf etmek, boşuna zaman harcamak.

Akla gelmeyen başa gelir

[A] Kişi hayatında öyle büyük ve değişik olaylarla karşılaşır ki bunları önceleri düşünmesi, hatta hayal etmesi bile mümkün değildir. Yaşam sırasında dikkatli olmak en emin yoldur.

Akla karayı seçmek

[D] Büyük sıkıntılara katlanmak. Zahmet çekmek.

Aklı başından bir karış yukarıda

[D] Aklına gelen her şeyi üzerinde düşünmeden yapan. Etrafındakileri dikkate almadan onların fikirlerine başvurmadan dilediğini yapan.

Aklı başından gitmek

[D] Ani bir sevinç ve korkudan dolayı şaşkın bir durumda kalmak. Ne yapacağını şaşırmak. Ani bir etki ile baygın duruma gelmek.

Aklına esmek

[D] Hiç düşünülmemiş bir işi düşünmeden yapmaya karar vermek.

Aklına takılmak

[D] Bir şeyin kişinin sürekli olarak kafasında olması. Kafası sürekli olarak çözmek istediği konu ile meşgul olmak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021
Toplam 16 sayfadan 8. sayfadasınız, sayfaya git: Önceki, 6, 7, 8, 9, 10, Sonraki