Zahirenin ambarı sabanın ucundadır
[A] Toprak çok iyi işlenir ve bakılırsa bol ürün alınır. Bir işin başına geçenler iyi sonuç almak istiyorlarsa işlerine bütün güçteri ile sarılmalıdırlar.
Zahmetsiz lokma yenmez
[A] Boş durana kimse yardım etmez. Bir şey vermez. Rahat yaşamak için çok çalışmak, alın teri dökmek gerekir. Ne kadar çok çalışırsak o kadar bol imkânlara ve rahata kavuşuruz.
Zahmetsiz rahmet olmaz
[A] Çaba göstermeden, sıkıntı çekmeden arzu edilen güzel ve iyi sonuçlara ulaşılmaz.
Zakkum gibi
[D] - Acı, çok acı.
Zaloğlu Rüstem kesilmek
[D] Başına dert, belâ olmak. Astığı astık, kestiği kestik olmak. Korkutucu olmak.
Zaman sana uymazsa sen zamana uy
[A] İçinde yaşanılan zamanın şartları bizim düşünce ve davranışlarımıza uymayabilir. Kendi düşüncelerimizi kabul ettirmek için etrafımızdakilerle sürtüşmek doğru değildir. Zamanın gidişine uymak, ona göre davranmak en çıkar yoldur.
Zamane çocuğu
[D] Sıra saygı gözetmeyen, her şeyi bildiğini zanneden kimse.
Zartayı çekmek
[D] Vefat etmek. Argo olarak, ölmek.
Zar tutmak
[D] Zar atarken istediği sayıyı getirebilmek için zarı parmakları arasında şekillendirerek atmak.
Zar zor
[D] Zorlukla. İstemeye istemeye.
Zarardan korkan kâr etmez
[Ö] Para kazanmak için bir işe, bir girişime başvurmalıdır. Girişimin iyi gitmeyeceğini başlamadan söyleyen, o işe başlamayan kimsenin kâr etmesi de mümkün değildir, düşünülemez.
Zararın neresinden dönülürse kârdır
[A] Bir iş devamlı olarak zarar ediyorsa en kısa zamanda onu bırakmak lâzımdır. Bırakıldığı zamana kadar olan ziyandır. Bırakıldığı için ise bir daha zarar edilmeyeceği göz önüne alınırsa, bırakıldığı zamandan sonrasını kâr olarak kabul etmek doğrudur.
Ziyan olan koyunun kuyruğu yağlı olur
[A] Elden kaçırılan fırsatlar küçük olsa da çok büyük görünür. Kişinin dilinden hiç düşmez, hep büyüterek ondan bahseder.
Zemheri zürefası
[D] Çok soğuk havada ince bir elbise giyerek gezen.
Zemheride sür de çalı ile sür
[A] Tarlanın zemheride sürülmesi ekinin iyi olması için çok önemlidir. Tarlayı esasında dikkatli ve derin sürmek gerekir. Ama derin de olmasa, üstten de olsa tarlayı zemheride mutlak sürmek lâzımdır.
Zemheri soğuğu gibi söz
[S.G] Sözleri gönül alıcı değil. Soğuk duş etkisi bırakıyor, sevilmiyor.
Zembil ile gökten inmek
[D] Kendisinde hiç kusur görmeyen, kendini ve davranışlarını herkesten üstün sayan.
Zemin ve zamana uymak
[D] İçinde bulunulan zamana ve yere, konuya uymak.
Zemzemle yıkanmış olmak
[D] İkisi de kötüdür ama biri diğerine göre daha iyidir. İyi nitelikte olmak.
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır
[A] Zengin parasının ve itibarın çokluğu ile olmayacak işlerini bile kolaylıkla görür, bitirir. Fakir ise parası olmadığı için en olacak işini bile bitiremez, kolay kolay işlerini yürütemez.