Yağmur yağsa kış olur, kişi hâlin bilse hoş olur
[A] İnsanların etraflarına karşı davranışları, kendi sosyal durumları ile orantılı olmalıdır. İnsan her zaman haddini bilmelidir. Haddini bilmek kişiyi sevilen sayılan kimseler arasına sokar. Her şeyin yeri ve zamanı vardır. Zamanında ve gerektiği gibi uygulanmalıdır.
Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın
[A] Yağmurun faydası sayılmayacak kadar çoktur. Bu imkânlardan yararlanacak olan kimseler de çoğunluktadır. Bunun için yağmurun yağması iyidir, faydalıdır. Küçük bir kısım bundan zarar görürse de pek önemli değildir.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
[D] Sıkıntılı, tehlikeli bir durumdan kurtulmaya çalışırken daha fazla sıkıntılı ve tehlikeli bir durumun içine düşmek.
Yahudi pazarlığı
[D] Çok çekişme ile yapılan pazarlık. Kıyasıya pazarlık.
Yahudi yaygarası
[D] Sebepsiz bağırma, çağırma.
Yahudi züğürt kalınca eski defter karıştırır
[D] Maddî durumları iyi olmayan kimseler daha önce alamadıkları borçlarını yeniden almak için girişimlerde bulunurlar.
Yahudiyi öldürmekten korkutmak iyidir
[G.S] Bazı kimseleri etkili bir girişim yapmaktan çok, aslı olmayan girişim ve sözlerle korkutmak daha iyi sonuç verir. Yahudiler korkaktır. Korkutarak her şeyi yaptırmak mümkün olur.
Yaka paça
[D] Zor kullanarak. Palas pandıras.
Yakasına yapışmak
[D] Yakasına sarılmak. Yakalamak. Ele geçirmek.
Yakasından atmak
[A] Zorlu bir işi başkasına yüklemeye çalışmak. Kendinden istekte bulunan kişiyi yanından savmak, ondan kurtulmak.
Yaka silkmek
[D] Bıkmak, usanmak.
Yakayı ele vermek
[D] Yakalanmak.
Yakışık almamak
[D] Uygun olmamak. Güzel karşılanmamak.
Yalan dünya
[D] Her şeyin geçici olduğu, kalıcı bir şeyin bulunmadığı dünya, acun.
Yalan ile iman bir yerde durmaz
[G.S] Yalan söyleyen kimsenin imanından da şüphe edilir.
Yalan dolan
[D] Hile, dalavere, yalan.
Yalancı kim? İşittiğini söyleyen
[A] İnsanlar her duyduklarını doğrulamadan başkalarına söylememelidirler. Duyduklarının, işittiklerinin aslı yoksa onlar da yalancı durumuna düşerler.
Yalancı pehlivan
[D] Kendini överek yapmadığı işleri bııe yapmış gibi gösteren.
Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış
[A] Yalan söyleyen kimse toplum içinde bir kere tanındı
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
[A] Yalan söz bir süre gizlense bile bir gün nasıl olsa anlaşılır, hakikat ortaya çıkar.