Vakit nakittir
[A] Zaman en değerli şeyimizdir. Değerli zannettiğimiz para ve para ile aldığımız mal, mülk de zaman içinde kazanılmıştır. Zaman bunlardan da değerlidir. Hayatımızda en/küçük bir zaman birimini bile boşa geçirmemek lâzımdır.
Vaktini almak
[D] Zaman harcamasını gerektirmek. Başka bir işe zaman ayırmasına imkân tanımamak.
Vaktini öldürmek
[D] Zamanını boş şeylerle geçirmek, değersiz işlerle geçirmek.
Vakitsiz öten horozun başını keserler
[A] Her işin veya konumun bir vakti vardır. Yerinde yapılmalı, söylenmelidir. Çok önceden söylenen bir söz ortalığı karıştıracağı gibi vakti geçtikten sonra söylenen söz yapılan iş de, beklenilen etkiyi yapmaz. Kişi her aklına geleni her zaman aklına geldiği gibi söylemek isterse başı dertten kurtulmaz. Sözün yerini, sırasını, zamanını bilmek en büyük marifetlerden biridir.
Var eli titremez
[A] Varlıklı olan kimse yardım etmeyi aklına getirirse uzun uzun düşünmez, karar vermekte geç kalmaz, kararını çabuk verir, parası olduğu için yardımını hemen yapar.
Var evi kerem evi, yok evi verem evi
[A] Maddî imkânları fazla olan aileler etraflarında bulunanlara yardım ederler, sevilirler, kendileri de yokluk sıkıntı çekmedikleri için huzurlu ve güler yüzlüdürler. Yoksul aileler ise kendi dertlerine çare bulamadıkları gibi etraflarına da yardım edemezler. Her iki duygu da onları bir kat daha çaresizlik içine iter. Bu da onlar için daha çok keder daha çok sıkıntı demektir.
Vardığın yer korse, sen de gözünü kapa
[A] İnsanlar, çevresindekiler ile iyi ilişki kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar. Onların yaptıklarının aksini yapmakta devam ederse geçimsizlikler baş gösterir. (Bu konuda başka bir söz de şudur : Zaman sana uymazsa sen zamana uy.)
Varlığa darlık olmaz
[D] Zengin olan kimselerin her şeyi yapmaları mümkündür. Güçleri buna yeter.
Varlık göstermek
[D] Kendini göstermek. Görünür, beğenilir, dikkat çekecek bir iş yapmak.
Varsa hünerin, her yerde vardır yerin
[A] Hüner kişinin her şartta en iyi yaptığı, başarılı sonuç aldığı yeteneğidir. Kişinin hüneri varsa nerede olursa olsun iş bulur aç kalmaz, sıkıntı çekmez. İtibar görür, el üstünde tutulur. Hüneri olmayan kimseler ise karınlarını bile doyurmakta güçlük çekerler. Sıkıntı içindedirler. Çevrelerinin dışına çıktıkları zaman tanınmak sevilmek bir yana karınlarını dahi güç doyururlar. Bunun içindir ki her kişi mutlak bir hüner sahibi olup hayata öyle atılmalıdır.
Varsa o, yoksa o
[D] Her şeyiyle onu düşünüyor, onu koruyor, onu beğenip onu söylüyor.
Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun dardır yolun
[A] Parası çok t5îan kimseye herkes iltifat eder, yakınında bulunmak ister. Yoksullara kimse yüz vermez. Adını deliye de çıkarabilirler.
Vasiyet ölüm getirmez
[A] Bazı kişiler öldüklerinde mal ve paralarının kimlere kalacağını sağlıklıyken bildirmek istemezler. Böyle bir davranışın kendilerine ölüm getireceğine inanırlar. Öldüklerinde de mirasçılar arasında kavgalara neden olurlar. Oysa vasiyetlerini sağlıklı iken yapsalar bu durum önlenir. Yapılması gerekli olan işler yerinde ve zamanında yapılmalıdır.
Vebali boynuna
[D] Bu işin, konunun günahı sana.
Ver yiğidi yiğide, Mevlâm rızkını yetire
[A] Genç iki insan evlenmek isterse bu evliliği kolaylaştırmak gerekir. Onların rızklarını Yüce Tanrı nasıl olsa verir.
Ver yiyeyim, ört yatayım, bekle canım çıkmasın
[D] Kendisi çalışmayıp başkasının çalışıp kendisini beslemesini ve ona bakmasını isteyenler için söylenir.
Verip veriştirmek
[D] Ağzına gelen her şeyi, ağır sözleri söylemek. İleri geri söylenmek.
Veryansın etmek
[D] Birinin hakkında atıp tutmak. O kişiye acımadan insafsızca saldırıda bulunmak.
Veren el alandan üstündür
[A] Yardım ve iyiliksever kimseleri herkes sever, sayar, üstün tutar.
Veren eli kimse kesmez
[A] Daima iyilik yapan kimsenin iyiliklerine engel olmayı kimse istemez.Böyle bir harekette bulunan kişi düşman kazanacağını önceden bilir.