Oduncunun gözü Amcada
[A] Bütün insanlar kendi işlerine yarayan şeylerle çok yakından ilgilenirler. Mümkün ise onu ele geçirmenin yollarını ararlar.
Ocağı kör kalmak
[D] Soyunu devam ettirecek bir çocuğu olmamak.
Ocağı sönmek
[D] Soyu tükenmek.
Ocağına düşmek
[D] Bir kimsenin yardımını dilemek. Bir kimseye sığınıp onun yardımını dilemek.
Ocağına incir dikmek
[D] Bir kimsenin ailesini, evini barkını bir daha onarılmayacak şekilde dağıtmak, perişan etmek.
Ocağını söndürmek
[D] Soyunu tüketmek. Ailesini bütünü ile yok etmek.
Od yok, ocak yok
[D] Çok yoksul olmak. Yiyecek, pişirilecek hiçbir şeyi bulunmamak.
Odsuz ocaksız
[D] Ev ve barkı kalmamak. Evi ocağı ortadan kalkmak.
Oflayıp puflamak
[D] Sıkıntılı bir durumda bu durumu belli edecek (of) sesi çıkarmak.
Oğlan aldı oyuna gitti, çoban aldı koyuna gitti
[D] Elde bulunan bir malı veya parayı esas yöneticiye haber vermeden yönetimde hakkı bulunanlardan her biri rastgele istediği gibi harcayarak çarçur edip bitirdi.
Oğlan dayıya kız halaya çeker
[A] Oğlan çocuğu genlerin tesiri ile dayıya kız ise halaya çeker, onun hareket ve tavırlarını alır. (Halk arasında yapılan bir yorumdur).
Oğlan doğuran öğünsün kız doğuran döğünsün
[A] Oğlan çocuk ailenin devamını sağlayacağı için kız çocuğa göre daha çok tercih edilir. Hep kızı olan ailenin önce geçiminin temini sonra da devamı mümkün değildir. Bunun için oğlan doğurmak kadın için bir mutluluktur.
Oğlanki oğul balı, kızınki bahçe gülü
[A] Kişinin torunu oğlundan olursa oğul balı diyerek, kız evlâttan olursa bahçe gülü diyerek sevilir.
Oh demek
[D] Rahat bir nefes almak, rahata kavuşmak.
Ok gibi ciğerine işlemek
[D] Bir konuda bir şeyden çok etkilenmek, acı ve ıstırap duymak.
Ok yaydan çıktı
[D] Artık geri dönülmeyecek bir duruma gelmek. Olan oldu.
Okka çekmek
[D] Görüntüsüne göre çok fazla ağır olmak.
Okka her yerde dört yüz dirhem
[D] Gerçek her yerde aynıdır, değiştirmek de mümkün değildir.
Okkanın altına gitmek
[D] Boşu boşuna büyük bir zarar veya ceza görmek. Suçlu durumuna düşmek, suçlanmak.
Okunu atmış yayını asmış olmak
[D] Üzerine düşen bütün görevleri yapmış bitirmiş, artık çalışamaz iş yapamaz hâle düşmüş olmak.