Kocakarı soğuğu
[D] - 18) Martta hissedilen soğuklar.
Koca öküze boynuzu yük değil
[A] İnsanlara kendi işleri ve ailesinin sorumlulukları zor gelmez. Onları yıllardır görmüştür, ilgilenmiştir, alışmıştır.
Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
[A] İnsanlar kendi durumlarına göre bir hayat sürmelidirler. Kadın kocasının arzuları doğrultusunda giyinmeli, tutumlu olmalıdır. Kendi maddî güçlerinin üstünde bir hayata istek duymamalıdır.
Kocaya varmak
[D] Evlenmek. Kadın veya kız için bir erkekle evlenmek.
Koç yiğit
[D] Genç, yakışıklı güçlü delikanlı.
Kof çıkmak
[D] İşe yaramaz olduğu belli olmak, anlaşılmak.
Kokusunu almak
[D] Gizli bir şeyin varlığını sezmek.
Kolaçan etmek
[D] Bir amaç ile bir yeri dolaşmak, belli etmeden gözden geçirmek
Kolayını bulmak
[D] Çabuk ve iyi bir şekilde başarma yolunu bulmak.
Kol kanat olmak
[D] Birine yardımcı olmak, onu korumak. Koruyuculuğu altına almak.
Kol kırılır yen içinde, baş yarılır fes içinde
[A] Aile içinde her zaman olumlu davranışlar olmaz, çekişmeler de olabilir. Ancak bunların dışarı aktarılmaması aile içinde kalması gereklidir. Aile içinde hâl çareleri aranmalıdır. İş yerimiz, okulumuz da birer aile kabul edilmelidir.
Kolu kanadı kırılmak
[D] Gücünü, parasını, dostlarını kaybettiği için perişan durumda kalmak.
Komşu kapısı
[D] Yakın yer, uzak olmayan yer, mahal.
Komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı kız görünür
[A] İnsanlar sahip olduğu değerlerin kıymetini iyi bilmelidirler. Kendisinde de bulunan şeyleri başkasında görüp kıskanmak, onu daha değerli bulmak bizi hem huzursuz, hem de mutsuz eder.
Komşunun kötüsü insanı mal sahibi yapar
[A] Komşular birbirine yardım etmelidir. Bu aynı zamanda Tanrı emridir. Ama bazı komşular buna uymazlar. Çok önemli bir zamanda komşusuna gerekli olan bir aracı vermeyip onu zor durumda bırakırlar. Bir defa böyle zor duruma düşen kimse bir daha aynı duruma düşmemek için o aracı satın alır| dolayısı ile yeni bir mala sahip olur.
Konu komşu
[D] Yakın yerde oturanlar, yakır komşular.
Korkak bezirgan ne kâr eder ne zarar
[A] Ticareti yapmaktan kaçınan tüccar belki ziyan etmez amaj ticaret yapamadığı için kâr da etmemiş olur.
Korktuğu başına gelmek
[D] - f ma düşmek.
Korku dağları bekler
[D] Korku kişiye pek çok şeyi yaptırabilir.
Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evlâdır (hayırlıdır)
[A] Bir işde kötü durumlara düşülmek istenmiyorsa önceden alınabilecek her türlü önlem eksiksiz alınmalıdır. Tehlikeli olan bir işe başlamaktansa tehlikesi daha az bir işi seçmek yararlıdır.