Dut yemiş bülbüle dönmek
[D] Sıkıntı ve üzüntüden konuşamaz hâle gelmek. Çok konuştuğu hâlde aniden susmak.
Duvarı nem, insanı gam yıkar
[A] Duvar nemden etkilenir, çabuk yıkılır. İnsan da gamdan çok etkilenir. İş gücü düşer, çalışamaz hâle gelir. (Demir nemden, insan gamdan çürür.)
Düğün el ile, harman yel ile
[A] Bir işde başarı kazanılmak isteniyorsa, o işi yapmak için yardımcılar ne ise, onları bulup; işe öyle başlamalıdır ki sonuç iyi ve güzel olsun.
Düğün dernek hep bir örnek
[D] Yapılan her çeşit merasim, toplantı birbirine benziyor. Ayrım yok.
Düğüne gider zurna beğenmez, hamama gider kurna beğenmez
[D] Her şeyde bir kusur arar. En iyi işlerde bile kusur bulur.
Dümen kırmak
[D] Bulunduğu yönü değiştirmek.
Dümen suyundan gitmek
[D] Bir kişinin yaptığını yapmak, onun gibi davranmak, onun istediği şeyleri yapmak.
Dün cin olmuş bugün adam çarpıyor
[D] Yapacağı işi öğrenmeden, o işin hileli yönlerini uygulamaya çalışıyor.
Dünya âlem
[D] Bütün insanlar. Herkes.
Dünya başına dar olmak
[D] Büyük bir sıkıntı içinde olmak. Büyük bir sıkıntı ile karşılaşıp, yenilgiye uğrayıp, çaresizlik içinde kalmak. Karamsar, kötümser olmak.
Dünya başına zindan olmak
[D] Çok üzülmek. Çaresiz kalmak, sıkılmak.
Dünya evine girmek
[D] Evlenmek.
Dünya, gözüne görünmemek
[D] Umutsuzluk ve karamsarlık içinde olmak.
Dünya gözüne zindan olmak
[D] Büyük bir ümitsizlik, karamsarlık içinde olmak.
Dünya kelâmı etmemek
[D] Hiç konuşmamak, susmak.
Dünya malı dünyada kalır
[A] Kişi yaşarken bu dünyada çok da zengin olsa öldüğü zaman öteki dünyaya bir şey götüremez. Nesi var nesi yoksa bu dünyada kalır. Bunun içindir ki insan yaşarken malının fazlasını iyi kullanmalı iyiliklerde bulunmalı, düşkünlere yardım etmelidir. Bu işler için gereken harcamayı rahatça yapabilmelidir. Böyle hareket ederse öldüğü zaman dünya malı ile kazandığı sevapları ahirete götürmüş olur. Ardından da güzel bir nam, isim bırakır.
Dünya ölümlü, gün aşımlı
[A] İnsanın hayatında hiçbir şey sürekli değildir. Gençler ihtiyarlar. Zenginler fakirleşir. Makam sahipleri değişir. Bu olaylardan ders alıp davranışlarımızı iyilik yönünde değiştirmeliyiz.
Dünya yıkılmış o altında kalmış
[D] Dünyanın bütün problemlerini, sıkıntılarını kendine dert ve sıkıntı edindiği için hiç yüzü gülmez, dertli ve üzüntülü.
Dünya yıkılsa umurunda değil
[D] Sorumluluk duygusu yok. Tasasız.
Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak
[D] Yaşamın sıkıntılarını, dalaverelerini, yaşadığı sürece kişinin başına neler geleceğini anlamak.