Canı cehenneme
[D] Çok sıkıldım. Benden uzakta olsun da ne kadar kötü durumda olursa olsun. Beni ilgilendirmez.
Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
[A] Güzel ve varlıklı bir yaşam sürmek isteyen kişi, kendisine bu yaşamı sağlayacak olan kaynakları çok yakınında bulundurmalıdır. Bu yaşayışın getirdiği yükleri de göğüslemeyi göze almalıdır.
Canı sıkılmak
[D] İşsiz, boş kalmaktan bunalmak. Bir kişiye kızmak. Bir duruma üzülmek, neşesi kaçmak.
Canına tak demek
[D] Sıkıntısı dayanılmaz hâle gelmek.
Canını acıtmak
[D] Bir kimsenin vücuduna acı verecek bir şey yapmak.
Canını dar atmak
[D] Tehlikelerden kurtulup, sığınacak, barınacak bir yer bulmak, sığınmak.
Canlı cenaze
[D] Pek çok zayıf, hiç kuvveti, kudreti kalmamış.
Cebi delik
[D] Cebinde para bulunmayan. Para tutmayan, aldığı parayı hemen harcayan.
Cebini doldurmak
[D] Uygun durumu kollayıp kendine çıkar sağlamak. Etrafındakilerin çıkarını gözetmeyip bütün imkânları kendi için kullanmak.
Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez
[A] Hayatlarında dert, sıkıntı ve üzüntü çekmemiş olan kişiler mutluluğun kıymetini anlayamazlar.
Cehennem azabı
[D] Büyük üzüntü. Kişiyi canından bezdirecek kadar büyük üzüntü, sıkıntı.
Cehenneme atsalar, odun yaş diye bağırır
[D] Münasebetsiz bir kimsedir. Her konuya itiraz eder. Hiçbir şeyi beğenmez.
Cehenneme kadar yolu var
[D] Kötülükler içinde kalsın. Gözümün önünde kalmasın, gitsin.
Cemaat ne kadar çok olsa, imam bildiğini okur
[A] Toplumda lider durumundaki kişiler kendi düşüncelerini uygulamaktan çekinmezler. Etraflarında ne kadar çok kişi olsa da, ne kadar çok karışan akıl veren olsa da onlar yine kendi kafalarında şekillenen ve doğru
Cemaziyel evvelini bilmek
[D] Bir kimsenin geçmişini, iyisi veya kötüsü ile bilmek. Geçmiş her şeyini bilmek.
Cennetin kapısını açmak
[D] Etrafındakilere çok büyük iyilik yapıp ahiret mutluluğunu kazanmak.
Cevher yumurtlamak
[D] Değerli sözler söylediğini zannetmek ama söyleyememek. (Alay olarak; değerli ve güzel sözler söylemek.)
Cıcığını çıkartmak
[D] Bir konunun en ince taraflarını inceleyip gözler önüne sermek. İncelenmeyen hiçbir yanını bırakmamak.
Cızlamı çekmek
[D] Argo olarak kaçmak, gitmek.
Ciğeri beş para etmemek
[D] İşe yaramaz olmak. Değersiz olmak.