Abası kırk yamalı

[Ö] Çalışmalarda ve düşüncelerinde tutarsız olanlar için söylenir.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker

[A] Düşünmeden yapılan işler olumlu sonuç vermez. En azından yarım işler olarak kalırlar. Bunları tamamlamak için kişinin çok gayret göstermesi gerekmektedir ki bu gayretler gereksiz gayretlerdir. Düşünerek yapılan işler zamanında biter. Planlandığı gibi gelişir. Plânlayan kişiyi de üzmeden sonuçlanır.

Cami yıkılmış ama mihrap yerinde

[D] Kadınlar için kullanılır. Yaşlandığı hâlde güzelliğini kaybetmemiş, hâlâ alımlı.

Dost başa bakar, düşman ayağa

[A] Dost, dostunun yüzüne bakar, onun eksik taraflarını aramak aklına gelmez. Düşman ise baştan ayağa karşısındakini inceler. Pek küçük de olsa aksayan tarafını bulmaya çalışır.

Gözü aç olmak

[D] Aç gözlü olmak, doymak bilememek.

Gözünün içine bakmak

[D] Gözüne bakmak. Üstüne titremek, isteklerini yerine getirmek için beklemek.

İçine kurt düşmek

[D] Kuşkulu bir durum olmak. Bir kötülükten, bir zarardan şüphelenip kuşku içinde kalmak. Şüphelenmek.

Körünü öldürmek

[D] Hevesini almak.

Para sızdırmak

[D] Para vermek istemeyen birinden, türlü yollar deneyerek para almak.

Yürek dayanmaz

[D] Katlanılmaz, zor katlanılır bir acı duymak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021