Ayağının bastığı yerde ot bitmemek

[D] Uğursuz. Gittiği her yere uğursuzluk götürmek. Kötülük isteyen zulmeden.

Az eli aşta gör, çok eli işte gör

[A] Yemek yapmak fazla ele ihtiyaç göstermez. Bir kişinin idaresinde hazırlanan yemek çok daha iyi olur. İş ise öyle değildir. Parçalara ayrılan işi ne kadar çok kişi paylaşırsa o kadar çabuk sonuç alınabilir.

Başı dara düşmek

[D] Zor durumda kalmak. Sıkıntıda olmak.

Hatırını saymak

[D] Saygılı davranmak. Karşısındaki kimsenin arzu ettiği şekilde davranmak. Bu davranışı onun için yapmak.

Her çok azdan olur

[A] Çok olana sahip olmak istersek azların kıymetini bilmek zorundayız. Sabır ile azlar bir gün çok olur.

Kalbin yolu mideden geçer

[A] Karşımızdaki kişinin takdirini kazanmanın en kısa yolu, ona unutamayacağı güzel bir ziyafet vermektir.

Kuru soğuk

[D] Ayaz, yağmursuz ve soğuk hava.

Kuyruk sallamak

[D] Yaltaklanmak.

Yol bilen kervana katılmaz

[A] Kendi işini kendi görebilen kimse başkaları ile beraber hareket etmekten hoşlanmaz. Başkalarının yardımını istemez.

Yolu ile giden yorulmaz

[A] Bir işin başarıya ulaşması için nasıl yapılacağı, yöntemi hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. Bunları bilmeyen kimse deneme yanılma yöntemi ile işini götürmeye çalışır ki bu da çok zaman alır, hem de iş istenilen şekilde sonuçlanmaz.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021