Acem mübalaası

[Ö] Sözü gereğinden çok fazla olarak büyütmek, abartmak. Konuyu gülünecek kadar büyütmek.

Ateş düştüğü yeri yakar

[A] Kötü etkisi olan bir olayla karşılaşan kimse büyük sıkıntılara düşer üzülür, hatta derdinden ağlayabilir. Etrafındakiler ise onu avutmak için değişik sözler söylerler. Ama dertli olan kişinin yanından ayrıldıktan sonra onların dert ve sıkıntıları kalmaz. O sıkıntı onları ilgilendirmemektedir. Ama derdi olan kişi hep o sıkıntı ile beraberdir. O sıkıntıya bütün zorlukları göğüsleyerek katlanmak zorundadır.

Başa gelen çekilir

[A] Elimizde olmayan nedenlerle başımıza gelen kötü olayları, felâketleri çekmekten başka çaremiz yoktur.

Bir bardak su içmek kadar kolay

[S.G] Çok kolay. Herkesin yapacağı kadar kolay.

Ekmek düşmanı

[D] Bir erkeğin eşi, karısı.

Gitti gider

[D] Buradan gitti, bir daha geri geleceğini tahmin etmiyorum. Bir daha ele geçirmek mümkün olmaz.

Oldu bittiye getirmek

[D] Bir işi yapılmış, başka bir şey yapılamaz duruma getirmek.

Ormana balta girmiş, sapı bendendir demiş

[G.S] Kötülüğe uğrayan kimseler kötülük edenin kendi yakınları olduğunu anlayınca buruk bir acı duyarlar.

Paniğe kapılmak

[D] Telâş ve korku içine düşmek.

Yılanın kuyruğuna basmak

[D] Kötülük yapacak nitelikte olduğu hâlde pasif durumda olan bir kişiyi tahrik ederek kötülük yapmasına sebep olmak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021