Acıyan çok, ama ekmek veren yok

[A] Zor durumdaki kişilere yardım etmeli onları bulundukları ortamdan, zorluklardan maddî ve manevî yardım ederek kurtarmalıdır. Sözle acıyorum demek bir fayda sağlamaz.

Cana yakın

[D] Sevimli, sıcakkanlı, sokulgan. Sempatik.

Çarşambanın gelişinden perşembe bellidir

[A] Büyük işler yapılmadan önce meydana çıkan bektiler büyük işin durumunu az çok belli eder. Onun nasıl olup nasıl sonuç vereceğini anlatır.

Lisan gönlün tercümanıdır

[G.S] insanın gönlünde iyi duygular olabilir, bu duygular dünyanın en yüce duyguları da olabilir. Ancak bunların güzelliğini bilmek anlamak mümkün değildir. Konuşmalarımız gönlümüzün tercümanıdır. Onun içindir ki içimizin iyiliği çok güzel bir konuşmayla ancak karşımızdaki tarafından anlaşılır. Bu da iyi konuşmanın büyük değerini gösterir.

Parmağı ağzında kalmak

[D] Çok şaşırmak, hayret içinde kalmak. Şaşakalmak.

Sabun köpüğü gibi sönmek

[O] (Zayıf olduğu hâlde kuvvetli görünmeye çalışan kişi veya durumun) Küçük bir etki ile birden sönmek, kayboluvermek.

Sakalı saydırmak

[D] Alay edilen kimse hâline gelmek. Alay konusu olmak.

Utancından yere geçmek

[D] Çok utanıp sıkılmak.

Vurucu güç

[D] Çok etkili silâhlarla donatıldığı için savaş gücü fazlalaştırılmış askeri birlik. Üniformalı birlik.

Yüzü kasap süngeri ile silinmiş

[D] Utanması, sıkılması yok. Yüzsüz. Her şeyi kolayca utanmadan yapıveren.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021