Demir tavında dövülür

[A] Her işin yapılmasının en uygun zamanını bilmek ve kollamak lâzımdır. Aksi hâlde yapılacak işde hatalar olması kaçınılmaz olur.

Deveye boynun eğri demişler, (Nerem doğru ki) demiş

[D] Çok eksik ve kusurlu olan bir işde küçük bir tarafı eleştirmek gereksizdir. Hepsi kusurlu olan bir iş için eleştiri zaten gerekmez.

İğneyi evvela kendine sok, çuvaldızı başkasına

[A] Kendisi en küçük bir sıkıntıya katlanamayan kimse, başkalarına çok daha büyük sıkıntı vermemelidir. Kendisi küçük kötülüğe katlanamayan, başkasına büyük kötülükler yapmaktan kaçınmalıdır.

Kel ilâç bilse kendi başına sürer

[A] Kendi problemini çözememiş kimsenin bir başkasında bulunan aynı problemleri çözmesi, sıkıntıları hafifletmesi hiçbir zaman düşünülemez.

Kulağını açmak

[D] Söylenenleri dikkat ile dinlemek. İyice dinlemek.

Mal canı kazanmaz, can malı kazanır

[A] - mamalıdırlar. Kişi sağlıklı olursa mal kazanması, pek çok kazanması mümkündür. Ama sağlığını kaybederse mal da kazanamaz olur. Bunun için sağlığımız için malımızı harcamaktan çekinmemek lâzımdır.

Nabza göre şerbet vermek

[D] Kişiliğini dahi gerektiğinde ikinci plâna atarak ortamın dilediği, hoşlandığı hareketleri yapıp hoş görünmek istemek. Sevgi kazanmak istemek.

Türk gibi kuvvetli

[G.S] Tarih içinde bütün ulusların kabul ettiği Türk kuvveti kadar acı bir kuvvete sahip. Çok kuvvetli.

Yakasına yapışmak

[D] Yakasına sarılmak. Yakalamak. Ele geçirmek.

Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal

[D] Her iki tarafı tanıdığı, onların birbirinin tersini savunan fikirlerinin ortasını bulamadığı, iki tarafı da incitmek istemediği için şaşırıp kalmak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021