Cebini doldurmak
[D] Uygun durumu kollayıp kendine çıkar sağlamak. Etrafındakilerin çıkarını gözetmeyip bütün imkânları kendi için kullanmak.
Diş bilemek
[D] Karşısındakine bir kötülük yapmak için fırsat kollamak. Öcünü almak için gerekli fırsatı aramak, kollamak.
Ekmek çiğnemeyince yutulmaz
[A] Başlanılan bir işden çok iyi bir sonuç alınmak isteniyorsa, gerekli olan çalışmalar yapılmalıdır.
Gezen ayağa taş değer
[A] Gereksiz dolaşan, uygun olmayan davranışlarda bulunan kimseler, çok kere kendilerine zararlı olayların çıkmasına sebep olurlar. Zarar görmeleri kaçınılmaz olur.
İş çığırından çıkmak
[D] İşin yolundan sapması, amacından ayrılması.
Kara kedi geçmek
[S.G] Hiçbir geçerli sebep olmadan yarı dargın duruma gelmek.
Kehribar gibi sarı
[D] Çok sarı, koyu sarı, siyahı andırır sarı.
Merdiven dayamak
[D] Yaklaşmak. Bahsi geçen yaşa yaklaşmak.
Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer
[A] İnsanlar fizikî görünüşlerine göre değil, yaradılış özelliklerine göre davranırlar. Görünüşü küçük olan kişi her zaman güçsüz olarak görülmemelidir.
Yorgan gitti, kavga bitti
[D] Kavga ve gürültüye sebep olan konu ortadan kalkınca kavga ve gürültü de kalmadı.