Deliye bal tattırma, köyde katran tulumu komaz
[A] Aklı tam olmayan kimseler bir defa tattıkları ve hoşlandıkları her şeyi devamlı isterler. Hatta bir tarafından hoşlarına giden şey tam olarak ona benzemese de yine onu elde etmek için bütün güçlerini kullanırlar, elde etmeye çalışırlar.
Her horoz kendi çöplüğünde öter
[A] İnsanların sözü kendi mallarında veya kendilerini seven çevrelerde etkili olur, geçer. Oralarda dinlenir, istekleri yapılır.
Kehribar gibi sarı
[D] Çok sarı, koyu sarı, siyahı andırır sarı.
Mal canlısı
[D] Malı, maddeyi çok seven.
Senli benli olmak
[D] Aralarında yakın ilişki olmak, teklifsizce görüşmek. Çok samimi olmak.
Tepe tepe kullanmak
[D] - cağı dikkate alınmadan sakınılmadan, eze eze kullanmak.
Tımarhane kaçkını
[D] Üstü başı pis, akıl almaz işler yapan. Kılıksız.
Turşusu çıkmak
[D] Çok yorulmak, bitkin, bezgin bir hâle gelmek.
Üzerine yıkmak
[D] Bir suçu başkasına yüklemek.
Yanık yerin otu tez biter
[A] İnsanlara büyük ıstırap veren olaylar bir zaman sonra unutulur. Onun yerini mutlu, neşeli duygular alır.