Ağaç yaş iken eğilir
[A] Bilgi edinmenin en iyi zamanı kişinin öğrenmeye en yatkın olan genç yaşlardaki zamanlarıdır. Bu yaşlar kişiye en iyi şekil verilebilen çağlardır.
Ahmak misafir ev sahibini ağırlar
[A] Şaşkın, hatta ahmak insanlar kendi durumlarını düşünmezler. Misafir gittikleri evde ev sahibi onu ağırlayacakken o ev sahibini ağırlamak ister. Böylece ev sahibini de zor durumda bırakır. Kendi yetkilerinin sınırını bilmeyen kişiler etrafındakileri de zor durumda bırakırlar.
Al kanlara boyanmak
[D] Ağır yaralanmak, her tarafı kana bulanmış olmak. Vurulup kanı akmak.
Araları açılmak
[D] İki samimi arkadaşken arkadaşlık bağlan kopmak, dargın duruma gelmek. Darılmak.
Bal demekle ağız tatlanmaz
[A] Güzel sözler söylemekle güzel şeyler her zaman gerçekleşmez.
Çay geçerken at değiştirilmez
[A] Bir uygulamadan diğerine geçerken dikkat etmek gerekir. Tehlikeli davranışlar göstermemek sakınmak lâzımdır.
Denizi geçip çayda boğulmak
[D] Çok büyük engelleri ortadan kaldırıp işin sonuna gelip başarıya yaklaşıldığı zamanlarda küçük bir engelin başarıyı ortadan kaldırması.
Kefeni yırtmak
[D] Ağır hasta için, ölüm tehlikesini atlatmak.
Kukla gibi oynatmak
[D] Bir kimseyi istekleri, kaprisleri doğrultusunda istediği gibi yönlendirmek, istediğini yaptırmak, kullanmak.
Üç kuruşluk eşeğin, beş paralık sıpası olur
[A] Kıymeti olmayan kimselerin ortaya koydukları da kendilerinden daha değersiz olur.