Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
[D] Çok daha büyük şeyler elde etmek isterken elindekini de kaybetmek.
Göze yasak olmaz
[A] Görmek doğal bir davranıştır. Bunun için göz açık olduğu sürece etrafında ne olursa olsun görür. Bunu engellemek mümkün değildir.
İki eli böğründe kalmak
[D] Çaresiz bir durumda kalmak. Ne yapacağını şaşırmak, bilememek.
Kül kedisi
[D] Uyuşuk, miskin, ateşi çok sevip hep ateş başında bulunan. Cana yakın, sokulgan.
Külah giydirmek
[D] Birine oyun etmek. Kandırmak, aldatmak.
Nerde akşam, orda sabah
[D] Belli bir yeri yok, neresini bulursa orada kalır, orada geceler.
Sıfırı tüketmek
[D] Hiçbir şeyi kalmamak, bütün imkân ve gücünü kaybetmek.
Tok ağırlaması güçtür
[A] Her şeyi olan kimseleri memnun etmek zordur. Onlara ne verilirse verilsin daha önce sahip olduklarından memnun olmazlar, isteksizlik gösterirler.
Yalan ile iman bir yerde durmaz
[G.S] Yalan söyleyen kimsenin imanından da şüphe edilir.
Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış
[A] Yalan söyleyen kimse toplum içinde bir kere tanındı