Abdalın dostluğu köy görününceye kadar
[A] İnsanlarla çıkarı için dostluk kuran kimseler yeni imkânlar bulup ihtiyaçları kalmayınca ilişkilerini hemen keserler.
Bir ayağı çukurda olmak
[D] Yaşlı, ölümü yakın olmak.
Bir bardak suda fırtına koparmak
[D] Önemsiz bir konuyu gereğinden fazla büyüterek problem hâline getirmek. Küçük bir olayı, sorunu gürültü yaparak büyük bir olay hâline getirmek.
Bitli baklanın kör alıcısı bulunur
[A] En değersiz sayıp attığımız malları da değerli bulup alan kişiler her zaman bulunur. Bizim değersiz bulduklarımızın kendine ait değeri bulunabilir.
Dudak bükmek
[D] Beğenmemek. Aldırmamak. Önem vermemek.
Gözü ısırmak
[D] Tanır gibi olmak. Bir kişiyi tanır gibi olmak.
Gürültüye gelmek
[D] Karışıklık nedeni ile önemli konuların üzerinde durulmamak. Önemli bir konunun diğer önemli bir konuyu unutturması.
Karamürsel sepeti zannetmek
[D] Ufak tefek görüp önem vermemek.
Kehribar gibi sarı
[D] Çok sarı, koyu sarı, siyahı andırır sarı.
Keskin sirke küpüne zarar verir
[A] Keskin, etkili sirke nasıl kabını yıpratırsa, öfkeli, sinirli kimselerin de yaptıklarının zararı kendilerine dokunur. Sağlık ve ruh dengesi kısa sürede bozulur. Doğru karar veremez duruma gelir.