Anasının körpe kuzusu

[D] Sıkıntı görmemiş, her zaman himaye edilmiş küçük çocuk veya genç. Nazlı yetiştirilmiş.

Bab-ı Âli efendisi

[Ö] Kibar, yumuşak huylu kimse. Bürokrat. Çelebi. Centilmen.

Deryada balık tutmak, deveyi hamuduyla yutmak

[D] Etrafında bulunanlara iyi, dürüst, olumlu görünüp aslında fazlaca hırslı olmak, büyük rüşvetler almak, büyük vurgunlar vurmak.

Dört duvar arası

[D] Ev içi. Kapalı yer.

Ekmek kapısı

[D] Geçim sağlanan yer, para kazanılan çalışma yeri.

Gafile kelâm, nafile kelâm

[A] Etrafındaki olan biten ile hiç alâkadar olmayan, dikkatsiz, umursamaz kimseleri, doğru yola getirmek için yapılan uyarmalar boşunadır. Bu aymazlık devam ettiği sürece onun çıkarı için söylenen sözler hiç de etkili olmayacaktır, bu çalışmalar ise boşa gayrettir.

Sağlam ayakkabı olmamak

[D] Güvenilmez olmak. Doğruluğundan şüphe edilir olmak.

Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne

[A] Dost da olsa karşısındakini sıkmak doğru değildir. Kişiye en çok dostu katlanır. Ama günün birinde o da katlanamaz hâle gelir. Bunun için dost da olsa seyrek gitmeli sevgi ve itibar görmelidir.

Veren eli kimse kesmez

[A] Daima iyilik yapan kimsenin iyiliklerine engel olmayı kimse istemez.Böyle bir harekette bulunan kişi düşman kazanacağını önceden bilir.

Zihnini kurcalamak

[D] Aklına devamlı gelerek kişiyi düşündürmek, meşgul etmek, kafasını yormak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021