En son gülen iyi güler
[A] - mamalıdır. İş bitip başarı elde edilince başarının verdiği mutluluk bütün bu sıkıntıları ortadan kaldıracaktır. Bu başarısızlıklarla alay edenler de yaptıklarından utanacaklardır. Başarı bu konuda sabırla bekleyenin olacaktır.
Gitti gider
[D] Buradan gitti, bir daha geri geleceğini tahmin etmiyorum. Bir daha ele geçirmek mümkün olmaz.
Herkesin nabzına göre şerbet verir
[D] Kendi kişiliğini hesaba katmadan başkaları nasıl davranılmasını istiyorsa öyle davranır. Kendi çıkarı için başkalarının istediği gibi davranır.
İki ayağını bir pabuca sokmak (koymak)
[D] Bir işin çabuk yapılması için bir kişiyi çok sıkıştırmak. Acele ettirmek.
İpin ucunu kaçırmak
[D] Bir işde, işin ölçüsünü kaçırıp işi çıkmaza sokmak. Konudaki hâkimiyet gücünü yitirip, hâkim olamamak.
Kan ağlamak
[D] Sıkıntı, üzüntü, felâket nedeni ile çok üzülmek. Acı çekmek.
Suyu seli kalmamak
[D] Hiç suyu kalmamak. Kaynaya kaynaya suyunu kaybetmek.
Şap ile şeker bir değil
[A] Görünüşe aldanmamak lâzımdır. Bazı şeyler dış görünüşleri itibariyle birbirlerine benzerlerse de iç yapıları ile birbirinden pek çok ayrıdırlar.
Yüreği sızlamak
[D] Pek çok acımak, üzülmek.
Zemzemle yıkanmış olmak
[D] İkisi de kötüdür ama biri diğerine göre daha iyidir. İyi nitelikte olmak.