Ağlamayan çocuğa meme vermezler

[A] Toplumda her kişi hakkını istemeyi bilmelidir. Hakkı olduğu halde uygun bir şekilde istemesini bilmeyen kişiye hakkını vermezler. Her kişi her zaman hakkını aramayı bilmelidir.

Davul görür oynar, mihrap görür ağlar

[G.S] Etrafında bulunan kimselerle çok iyi geçinmesini, onların dertlerine ve sevinçlerine ortak olup dostluklarını kazanmasını bilir. Kendi çıkarı için başkalarının dertlerine ortakmış gibi görünür.

Ergen gözüyle kız, gece gözüyle bez alma

[A] Henüz evlenmemiş ve tecrübesiz kimsenin önerisi ile kız beğenmek iyice görmediğin bezi de almak doğru değildir. Her işde açıklık ve tecrübe sahibi olmak yarar sağlar.

Gözdağı vermek

[D] Bir şeyi yaptırmak için tehdit eder şekilde konuşmak. Söz ve davranışlarla karşısındakini korkutmaya çalışmak.

Güven beslemek, duymak

[D] Güvenmek. Güven duygusu duymak.

İki deliye bir akıllı

[A] Birbirine ters düşen, birbirini anlamayan iki kişinin arasını bulacak, mantıklı bir kimsenin bulunması mutlak gereklidir. Böyle bir kimse olmazsa iki kişi arasındaki olaylar büyük problemlere dönüşür.

Kıssadan hisse almak

[D] Anlatılan, dinlenen bir olaydan, hikâyeden kendi için ibret alınacak bir sonuç çıkarmak.

Meramın elinden bir şey kurtulmaz

[A] Bir şeyi yapmayı çok arzu eden, hevesli, azimli kimse mutlaka o işi yapar başarıya ulaşır.

Misafirin umduğu ev sahibine iki öğün olur

[A] Misafir, ev sahibinin kendisine çok şeyler ikram edeceğini umar. Ev sahibi ise bütçesini ayarlamak zorundadır. Bunun için çok defa misafirin umdukları gerçekleşmez.

Yıldızı barışmak

[D] İyi ve düzenli bir biçimde geçinir olmak. İyi geçim içinde olmak.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021