Bir pul etmemek
[D] Çok değersiz olmak. Hiç önem verilmemek.
Büyümüş de küçülmüş
[D] Kendisi küçük olduğu hâlde davranışlarıyla, yaşının çok ilerisinde davranışlarda bulunan çocuk.
Gözü bağlı
[D] Etrafında olan bitenin farkında olmamak. Araştırmadan.
Gözü kapalı
[D] Düşünmeden. Etrafında olan bitenden haberi olmadan.
Gülmekten kırılmak
[D] Çok gülmek. Pek çok gülerek halsiz, mecalsiz duruma girmek.
Hoş tutmak
[D] İyi davranışlarda bulunmak, kalbini kırmamak. Gururunu okşayıcı hareketlerde bulunmak.
Kana susamak
[D] Öldürmek isteği ile dolu olmak. Öldürmeyi şiddetle istemek.
Kenarın dilberi nazik olsa da nazenin olamaz
[A] İçten gelen, doğuştan gelen bir kibarlığa, efendiliğe sahip olmayan kimseler, ne kadar özenip kibar görünmeye çalışsalar da yine de bir yerlerinden kaba tavırları belli olur, anlaşılır.
Öpüp başına koymak
[D] Kendisine yapılmış yardımı büyük bir iyilik sayıp memnuniyetini göstermek. Lütuf kabul etmek. Seve seve kabul etmek.
Üveye etme, özünde; geline etme, kızında bulursun
[A] Öz çocuğunun bir gün öksüz kalacağını düşünerek üvey çocuğa kötü davranma. Kendi kızının gelin olduğu yerde kötü davranışlarla karşılaşmasını istemiyorsan sen de gelinine iyi davran.