Eşeğe semeri yük değil

[Ö] Bir işin bütün sorumluluğunu yüklenen bir kimse için, yapılan küçük bir yardım çözüm yaratmaz.

Eşeğin canı yanınca attan yörük olur

[A] Toplumda bulunan bazı kimseler tembelliğe alışmışlardır. Çalışmazlar, toplum onları tembel bilir. Gün gelir kendilerini doğrudan ilgilendiren bir konu çıkar. O zaman o kadar çok ve çabuk çalışırlar ki çalışkan diye bilinen kimseleri bile geride bırakırlar.

Eşeğin kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır

[D] Çalışmasında gelir ve giderlerinde hiçbir değişiklik olmayan. Hep aynı şekilde devam eden.

Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır

[A] Kültürsüz ve bilgisiz kimseler güzel, değerli, ince, sanat seviyesi yüksek şeylerin değerini bilmezler. Basit şeylerden daha çok zevk alırlar.

Eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır

[D] Gelirinde, giderinde işinde, durumunda hiçbir ilerleme göstermiyor, hep aynı durumda kalıyor.

Eşek yine o eşek, ama çulu değişmiş

[G.S] Kendisi hâlâ eskisi gibi, hiçbir gelişme kaydedemedi. Ama kılık ve kıyafetini değiştirmiş. Böyle yapmakla değiştiğini zannediyor. Halbuki eski hâli devam ediyor, hiç değişmemiş.

Et ile tırnak arasına girilmez

[A] Birbirine yakın kimselerin (karı koca, ana baba, ana baba evlât) aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeni ile birbirlerini suçlamaları doğru değildir. Araları açılır, çok uzun bir süre bir araya gelemezler. Böyle durumlarda, hiç karışmamak kışkırtmamak en doğru yoldur.

Et kafalı

[D] Çok güç anlayan, anlayışsız. Kalın kafalı.

Et tırnak olmak

[D] Birbirlerinden ayrılamaz durumda olmak.

Eteği belinde

[D] Çok hamarat, çalışkan. Kıvrak. Her işi çabuk ve iyi yapan.

Etekleri tutuşmak

[D] Telâşa ve kaygıya düşmek. Telâş içinde olmak.

Etekleri zil çalmak

[D] Çok sevinçli olmak, sevinmek.

Eti senin kemiği benim

[D] Ne yaparsan yap ama iyi bir insan olmasını sağla. (Öğretmene, öğrenci teslim edilirken söylenir, öğretmenin, eğiticinin kişiliğine güveni anlatır.)

Etekleri tutuşmak

[D] Telâşlanmak. Telâş göstermek.

Etle tırnak arasına girilmez

[A] Yakın akrabalar arasındaki tartışmalara karışmak, taraf tutmak doğru değildir. Birbirlerine çok yakın olan bu kimseler sorunlarını nasıl olsa çözerler.

Etliye sütlüye karışmamak

[D] Kendini ilgilendirmeyen hiçbir şeye karışmamak. Toplumun hiçbir sorunu ile ilgilenmemek.

Etme bulma dünyası

[A] Bu dünya kötülük yapan kimselerin yaptığı kötülüklerin karşılığını gördüğü yerdir. Kötülük yapan kötülük, iyilik yapan iyilik bulur.

Ettiği hayır ürküttüğü kurbaya değmez

[D] Etrafındakilere yaptığı iyilik veya hayır, yaptığı zarar ve iyilikten çok azdır. Onlara verdiği zararın yanında hiç kalır.

Ev alma komşu al

[A] Kişinin veya ailenin mutlu ve hüzünlü olaylarını paylaşacak kimseler komşulardır. Komşular ne kadar iyi olursa kişinin ve ailenin mutluluğu o kadar iyi olur. Komşular kötü, geçimsiz ise alınan ev istediği kadar güzel olsun içinde rahat ve huzur ile yaşamak mümkün değildir.

Ev sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?

[Ö] Bu dünyada mal mülk para ve şan elde etmekle öğünen kimseler aldanmaktadırlar. Mezar taşlarına bakıldığında zenginlerin, ünlülerin, güzellerin bugün artık olmadığını görmek mümkündür. Bunun için malımız, paramız veya güzelliğimizle övünmek doğru değildir. Bunların hepsi geçicidir. Kalıcı olan yapılan iyilikler ve kazanılan kalplerdir.
Sitesi.WEB.TR © 2010 - 2021
Toplam 8 sayfadan 7. sayfadasınız, sayfaya git: Önceki, 5, 6, 7, 8, Sonraki